7 Aralık 2013 Cumartesi

Bazen yenilmek...

Evet çok garip bir duygu bu... Belkide sonucu ne olacağını bildiğin halde yaşama tutunmakta olabilir. Sırf hayata kadere inat...

Sanırım bu gücüde o veriyor.. Yani umudu veriyordu.

Kalp tamir edilebiliyor bir şekilde ama umudun yok olunca ne yapacağını bilemiyorsun... En kötüsü de bu sanırım ...

Fazla melankolik bir havadayım bugün sanırım...


1 Aralık 2013 Pazar

Aşk Paylaşılmaz


 Aşk paylaşılmaz

Anlatsan anlaşılmaz
Yine yandım
Yok olmaz buzlara sarsan da soğumaz
Yine yandım
Tutulmaz, ay bile böyle tutulmaz
Yine yandım
Sorulmaz, ah niye ben diye sorulmaz



Sana doğmuyor ya güneşim,
Ah neyleyim
Doğmuyor ya güneşim ah neyleyim
Ben bittim

Ya Her Şey Aşk, Ya da Hiç Bir Şey


İnsanın insana duyduğu aşk, yasak elmanın ta kendisiydi.... 
Adem ve Havva ile başladı her şey... Önce kadın ısırdı elmayı, sonra erkek ve her şey bu andan sonra şekillendi. 

Her şeyin fonunda aşk vardı. Savaşlar, felaketler, para, siyaset, ekonomi aşktan beslendi. Aşk sakız oldu, ağdalı bir sözcüğe dönüştü. Üstüne perdeler indi, bulutlar örttü ışığı...

Hayallerden, kumsalda el ele yürümelerden, yıldızları seyretmekten söz etmiyorum. 
Yaşamı anlamaktan, sen olmaktan, aşkı gerçekten yaşamaktan... 

Sana öğretilen değil, senin yaşattığın, seni yaşatan aşk. 

Aşkı anlatmaya, anlamaya yetmez duyguların gölgesinde tanımlanmış aşk.

 O yüzden her şeye rağmen baştan başlıyorum...



İnsana duyulan aşk ölümlüdür,tıpkı beden gibi.Ölümsüz bir aşk için,ölümsüz bir varlığı sevmek gerek.Hiçbir zaman senin olmayacak,hiçbir zaman anlayamayacağın,hiçbir zaman doyamayacağın,hiçbir zaman kavuşamayacağın ve hiçbir zaman terk edemeyeceğin bir varlığı

—Bab-ı Esrar - Ahmet ÜMİT