deneme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
deneme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Şubat 2014 Salı

Seyrüsefer...


Gözlerini ta içime öyle bir yerine koydum, koydum 
Ben gizli aşk ilk sokuluşunla, ilk dokunuşunla doydum, doydum başka 

Şimdi kulağıma birşey söyle yak beni 
Küllerimiz savrulsun gecede 
Gönlüm imkansızlık düştü bu sefer

Sevmek olsun ihtimalde 
Seyrüfer sana.....
N`olur anlasana 

Bu sefer ....

2 Şubat 2014 Pazar

Umutsuz bir deneme daha...



         Her şey yolunda giderken, bir anda bir şeyler olur ve o kadar hızla gelişir ki bir anda suçlanır, yargılanır ve hükmün verilir. O anda hiçbir şey yapamazsın, ne yapsan işe yaramaz çünkü zaten kalemin kırılmıştır.

         O an cezan okunur ve bir anda karanlığa gömülürsün ve gideceğin yer tekrar gireceğin o müebbet yediğin hücrendir.

          Hücrene atarlar, neden diye düşünürsün, neden ben diye... O kadar kişiliksiz, adi vb. gibi kişiler suçlu oldukları halde dışarıda ve suçsuz yere ben niye buradayım diye düşünürsün...

         Her defasında aynı masum suçtan aldığın ceza zor gelir.... sonra hücren senin hayatın olur ve kararlar
alırsın, kendin için yaşayacağına, o dört duvarı kendine zindan değilde, bir ömür yaşayacağın mutlu bir hayata çevireceğine dair...

          O günden sonra beyninde bu sorular ortaya çıkar, Max DePree'nin sözünü hatırlarsın ve değişmeye karar verirsin (Olduğumuz kişi olmaya devam edersek, istediğimiz kişi olamayız)....
         
           Kararını verirsin ve bunca yıl yattığın masum bir mahkum yerine, o cezayı hak eden bir katil olmaya...

           bundan sonra acıdan beslenmeye başlarsın...



26 Kasım 2013 Salı

Cesaret...

Hiç bilmem tenini, dudaklarını, ellerini, dokunmadım daha sana...
Ama tanıyorum seni ben,
Yanındakilerden daha fazla, hatta eskiden o bilinçli her nefesini senin yanında alandan, gözlerini açtığında ilk seni görenden, her gece fütursuzca aşk kelimelerini sayıp, gözünü boyayandan, yanındayken kıymetini bilmeyenlerden, yanına her istediklerinde gelebilenlerden, en yakınım deyip kalbini kıranlardan, daha da fazla!
Biliyorum çünkü;

Ruhunu,
Kalbini,
Aklını…

Ben seni sen yapan her şeyi biliyorum,
Biliyorum çünkü birini sevmek ,önce onu tanımak, hiç susmadan konuşabilmek,
Karşındakini tanımak için, durmadan sorular sorup kalbinin aklını karıştırması,
Sığınılacak bir liman,en yakın arkadaş olmak, seni görüntün için sevenlerden daha çok tanıyorum seni,
Masallardan öğrendim ben aşkı…
Masal kahramanları, birbirlerinin ruhlarına, birbirlerine safça aşık olmuyorlar mıydı?
Peki;
Sen hiç tanımadığın birini özledin mi?
Sen hiç görmediğin birini her haliyle hayal ettin mi?
Sen hiç ondan uzak bir “o” düşledin mi?
Gerçekte nasıl olduğunu bilmeden?
Sen hiç aynanın karşısına geçip,
Buluşacağın gün onunla nasıl konuşacağını denedin mi?Adını, odana kapanıp sessizce söylemeye çalıştın mı?
Hayalindeki adama lakaplar taktın mı?
Her sabah karşına çıkacakmış gibi kendine aynada son bir kez baktın mı? 

Belki bu söylediklerim komik yada anlamsız ama gülme bana...
Sana dokunmak dışında, her şeyini ezberledim,
Biz birbirimizi, etrafımızdan daha iyi tanıyoruz,
Çünkü kimseye anlatamadıklarımızı birbirimize anlattık!
Ama,
Bizim hikâyemizin tek eksiği,
Cesaretin!